Tek Kale - Spor Yazıları

18 Haziran 2006

İlk maçlar sonrası

32 takim arasında kötüsü yok derken istisnaları bile koymamalıymışım. Togo bile (Afrika kupasında tüm maçları kaybetmişler) galip geliyordu neredeyse. Sarı kartlı defans adamları topa gideceğine rakibini düşürdü tecrübesizce. Hem atıldı hem o serbest vuruşta golü yediler. Ama işte böyle tecrübesizlikler aynı zamanda o ülke futbollarını tanımlayan. Yine kötüler arasında saydığım Suudiler de galip geliyordu neredeyse.

Şimdiye dek izlediğim maçlardan eski keyfi alamadım pek. Bilmiyorum biz mi büyüdük yoksa futbol mu bu kadar keyifsizleşti. Sıkmayan çok az maç vardı. Birçok maçta ilgimi veremedim bu yüzden. Çok beylik laf ama maçı beklenen yıldız yok gerçekten. Polonya'da Smolarek'i görünce bunun babası ne adamdı be diyorum veya kulübedeki Blochin, Klinsmann veya Zico'yu görünce. Özellikle küçük takımlarda önemli bir yıldız eksikliği var, İbrahimoviç dışında. Hırvatlar ve Sırplar hiç fena değiller mesela
ama onları kolayca gole götürecek adamları yok.

En çok bu akşamki Almanya-Polonya maçını beğendim. Böyle yüksek tempolu, gerilimli maçlar istiyor insan. C ve E grubundaki (Arjantin'in ve İtalya'nin gruplari) maçlar da fena değildi ama o kadar.

İspanya gördüğüm en iyi takımdı. Skor dışında da (zaten 2. yarının başındaki penaltı-kırmızı kart ağırdğ) çok iyiydiler. Ondan sonra da Çekler ve İtalyanlar gelir sanırım. Ama Çekleri başka bir maçta görmek lazım, maçın başında gol bulduklarından kolay geçti maç onlar için, ABD açıldı çünkü.

İspanya'nın kadrosu da çok geniş. Iniesta, Fabregas, Joaquin, Raul yedek.

Ayrıca sorarım hangi ülkede at yarışı oynadığı için milli takim antrenörlüğü istenmeyen eski futbolcu, at yarışı reklamlarında oynar? Yalniz, Erman Toroğlu ciddden komik adam, Henry ve Claduia Schiffer'le reklamına bayıldım.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home